3 Haziran 2010 Perşembe

yazık sanırım

ve işte aşağıda asosyal bir öss öğrencisinin hayata bakış açısını anlatmaya çalışcağım yazıya bir gazeteci edasıyla başlıyorum umarım hazin bir şekilde sona ermez..
artık her öğrenci,öğretmen,doktor yani alarmla uyanmaktan nefret etme dönemi en az 10 yıl önce başlamış insanlar gibi telefonun ertele tuşunun dayanıklılığını test ederek başladım güne. lanet olsun daha damarlarda melaninler cirit atıyor seratoninden eser yok suratta kırışık yastık izi oturuyorum yatakta.. tam böyle kalktım perdeyi açtım böyle içimde melaninlerin dağıldığını hissettim resmen kendime geliyorum derken fonda bir "grup vitamin-turkish kovboylar".. enem noluyo derken birden hipofiz azdı ACTH böbreğe ulaştı dur noluyo derken birden bir adrenalin salgısı glikojenler parçalanıyo glikozlar damarlara hücum ediyo falan direk koştum telefona kim arıyo diye açıp konuşmak gibi benzer eylemlerin sonunda kapattım sonunda ve azalan adrenalinden sonra tekrar insülinle birleşip karaciğere dönen glikozlar gibi boynu bükük girdim banyoya. kardeşim seni oraya beyincik diye koymuşlar di mi çok bi görevin mi var yoo e madem en önemli görevin denge onu da yapmıyosun yürü git başımdan elimi duşa vurdum kesildi derken şimdi bide işin yoksa miyofibrillerle falan uğraş .. neyse en azından atriyoventriküler düğümle sinoatriyal düğüm görevini yapıyoken çıkiyim evden dedim evet içimden bunu dedim çok acı değil mi. motorunun veriminin çok düşük olduğunu tahmin ettiğim körüklü bir otobüsle bir sınava daha giden bi insanda olabilecek seratoninin doruklarında mutlu mesut gidiyorum ama izmir insanı bile kokuyo ya vah dedim diğer memleketlere resmen o koku mukusta çözünüp sarı benekten talamusa uğramadan direk beyne giderken çektiğim acının haddi hesabı yok allahtan motor nöronlar hala sağlam da direk bıraktım direği arkaya geçtim kurtardım canımı. ve farkettim ki bi insanın beynini en fazla rahatsız eden şey isteksiz bir şekilde deneme-6 ya girmekmiş cidden diğerlerine de girdim ama hiç böyle olmadı sadece deneme-6.. allahtan o da bitti. yoldan geçen arabaların doppler etkisi, matkapların duvarı delerken duvarın tepki kuvvetine karşı savaşının hazin sesi derken sınavın ortasında çığlık atarak çıktım kütüphaneden. direk buldum adamı nefretimi kustum dicem de çok saçma olcak paşa paşa bitirdim sınavı çok monoton bir gün daha tek eğlence bahanede oturup 5 saat sohbet etmek o da zaten tek yaptığımız şey nası hala sıkılmadık anlamadım :D neyse baktım güneş compton ışıması yapıyo elektronlar saçılıyo hava turuncu böğürtlen renginden yola çıkmak üzereyken hayatımızın felsefesini bulmanın sevincini yaşadık " hayat da bildiğin integral gibi ya. kesinlikle integralini alamıyosun tek fark türevini alabilceğin %20 ihitmalle sallasan tutcak şıklar yok ki zaten kafadan 3 ünü eliyosun" yok hepsi felsefe değil son kısmı saçmalama kısmı oldu zaten sonunu da kendim ekledim. evet aslında bütün yazı saçmalama oldu neyse işte 2 hafta daha böyle idare etcez. bu arada 3 puan oldu bu bence ..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder