29 Mayıs 2010 Cumartesi
hava su
27 Mayıs 2010 Perşembe
yok
19 Mayıs 2010 Çarşamba
ve sonra
hatırlıyorum da lisedeyken bi arkadaş grubu vardı. tamamen toplama bir grup.. bayaa da bi kalabalık başladı lise hayatına. küçük yaşta birleşen insanlar gibi büyüdükçe tabiki herkes dağılmaya başladı ama biz.. dağılmak değil sanırım daha da sahiplendik birbirimizi bu yüzden. çünkü artık biz vardık hayatımızda, kardeşten biraz öte aynı insan olmaktan biraz gerideydik. aşk acıları, aile sıkıntıları, maç kavgaları kısaca ders dışında herşeyi birbirimizle paylaştık. zaten kopmak nasıl akla gelebilirdi ki? insan kaç kişiyle aynı yatakta her gece muhabbet ederken uyuya kalabilir, ya da hiç de hijyenik olmayan koşullarda (ayrıntıya gerek yok) en ufak bi tiksinti olmadan bütün yemeğini paylaşır, kaç kişiyle bütün parasını mideye verip midesini acı verici bir şekilde derecede zorlar hatta bütün yalanlarını bile beraber seçer.. artık ruhunuzu tanıyan birine yalan söyleyebilir misiniz ki? pek şansı yok bence kimsenin bu konuda bizde bunu bilerek söylemedik sanırım ya da söylemeye gerek duymadık yeri geldiğinde sarılıp ağladık yeri geldiğinde en yaratıcı küfürleri birbirimiz üstünde deneyip attık başımızdan ama sonunda.. zaten başka bir seçenek yok ki onların dünyası benim, benim dünyam onlar tilki misali herkesin döneceği yer belli zaten belli olmasa da kaç kişi gitmeyi tercih ederdi bilmiyorum.. hala dolabımdan kıyafetler eksik ama hangisi hangisinde bilmiyorum, dolabımdan çıkan bazı tshirtlerin kimin olduğunu bilmeme rağmen güzel olduğu için sesimi çıkarmıyorum zaten ne gerek var ki bizim evimizde duruyor her zaman. oturduğum ev bile bizim oldu sanırım yoksa kaç kişi kaç eve haber vermeden valizini toplayıp gitme yüzsüzlüğünü yapabilir ki , yada kaç insan eve geldiğinde bilgisayarında oturan biriyle karışlaşabilir, alış-veriş yaparken bakıp sırıtarak "oğlum resmen ev geçindiriyoruz lan!.." cümlesini kaç kişi bu kadar erken söylemiştir hayatında sonra da 1 ay fast food la beslenip böyle olmucak galiba diyip de barbunya yapmayı öğrenmiştir sırf bu yüzden? bunların hepsini yapan var mı bilmiyorum ama yaptıysalar bile bizimle yapmadıklarına eminim çünkü hepiniz elimde evimde büyüdünüz resmen :p belki de bu yüzden biraz yalnızlık var şu anda hatta arkama baktığımda dayancak desteklerimi göremeyince o umursamazlığım da bu yüzden biraz yıprandı sanırım çünkü değerli olan şeylerin çoğunu göremedim. hayatımdaki vazgeçilmez insan lisetesi doldu diyorum bu yüzden aramıyorum aslında ama sadece onların dağılmasından korkuyorum.. korkmak değil mi zaten insanı bitiren? ama hayır işte bu sefer öyle olmadı bunları erken farkettim hayatımda belki de ilk defa hırs yapmamı sağlayan şey buydu yani o küllü kumralı pek adil olmayan biraz önde olduğum bi iddiada yenip 5-6 sene sonra katalogdan tatil için güzel bi yer seçmek gibi hayallerim oluştu tabiki o zaman dalga geçmek için 5 senelik fazladan sebebim olcak:D bi insan, hayatına saçma sapan girip de ailesini bile paylaştığı insanları ne kadar sevebilirse o kadar seviyorum sanırım onları.. yani pek değil ...